Sunuş

 

“Bizim Hikâyemiz”

Bir toplumun ya da ülkenin tarihi, başarılarının tarihi olarak anlaşılır ve yaygınlaşır. Toplumlar kendilerini başarı hikâyeleriyle tanıyabilir ve ‘biz’ duygusunu tesis edebilirler. ‘Bir’i ‘çok’, ‘tek’i ‘bütün’ yapan başarılardır. Siyasette, ekonomide, sanatta, kültürde, yönetimde ve bilim sahasında tek tek şahısların ya da toplulukların kaydettiği başarılar, aynı zamanda bir parçası oldukları milletin hanesine kaydedilmektedir. Başarmak için motivasyon ve inanç gerektiği gibi daha büyük hayaller ve inançlar için de başarı gerekmektedir.

“Başarmanın Yarısı İnanmak”

Büyük başarılar için birden fazla etkenin yan yana gelmesi gerektiği aşikârdır. Başarıyı yakalayacak olan öznelerin içerisinde bulunduğu somut şartların son derece önemli olduğu ve ilk elden reddedilemeyeceği bilinir. Bu yüzden başarıya giden yolların önceden döşenmesi toplum ve ülkece gerçekleştirilir. Öte yandan başarılı öznelerin nasıl hedeflerine ulaştığının ortak hikâyesine bakıldığında, yol boyunca karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelme şekillerinde bir kesişme göze çarpar ve bunların tespiti organizasyonlar için büyük faydalar taşırlar. Başarı hikâyeleri, yeni başarılar için hazırlanma olasılığı yaratmaktadır. Diğer taraftan somut şartların yanı sıra, insanları harekete geçiren ve zirveye taşıyan temel unsurun maneviyat alanında şekillendiği unutulmamalıdır. Sıklıkla ifade edildiği gibi inanmak, başarmanın yarısıdır. Hedefin doğru saptanması ya da ahlaken doğrulanması, inancı ve inanç yolunda gösterilecek çabayı beraberinde getirir. Başarılı insanların ve başarılarının hikâye edilmesi, bir yandan inancın anlatılmasını, bir yandan da yeni inançların doğması ve güçlenmesini sağlamaktadır.

“Mütemmim Cüz: Çalışmak”

Toplumsal hayatın herhangi bir alanında ulaşılan başarının inanmak kadar belirleyici bir diğer parçası da çalışmaktır. Maddi şartlar ve manevi tutumlar ne kadar uygun olursa olsun, azim ve kararlılık noksan olduğu sürece başarı kazanılması da imkânsızlaşır. Çalışmak ise hiçbir zaman tek başına ele alınabilecek bir erdem değildir. Nasıl çalışmak, ne zaman çalışmak, kimlerle çalışmak ve en önemlisi ne adına çalışmak gibi sorular, bizzat başarının kara kutusunu oluşturur.

“Başarının Hikâyesi, Hikâyenin Başarısı”

Necmettin Erbakan Üniversitesinin başarı hikâyesi de tüm bu unsurları içinde barındıran bir yönetim anlayışıyla şekillenmiştir. Göreve geldiği ilk gün, “dünyanın en başarılı üniversiteleriyle yarışacak bir üniversite” hayalini kuran Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu’nun öncülüğünde Necmettin Erbakan Üniversitesi son dört yılda bu hayaline adım adım ilerliyor. Hayalin; inançla, kararlılıkla, belirlenmiş çalışma ilkeleriyle gerçek kılınabileceğini, son dört yılda yayınlanan yükseköğretim başarı listeleri doğrulamaktadır. Somut çıktılar ortada. Son dört yılın başarı grafiklerinde Üniversitemiz her önceki yılın üzerinde yerini almayı başarıyor. Şüphesiz bu atılımın arkasında ekip ruhu ve dayanışmasının sağlandığı bir yönetim başarısının hakkını teslim etmek gerekiyor. Biliyoruz ki bu tür başarılar zamanla kamusallaşır ve toplumun ortak malı haline gelir. NEÜ’nün ulusal sınırlar dışına taşarak uluslararası boyutlarda gerçekleştirdiği bu başarı ülkemizin başarısı olarak anlaşılmalıdır. Yeni dünya için üreten, geleceğin bilim gücüne yatırım yapan, toplumsal beklenti ve çevresel meseleleri önceleyen ve değişimi öngören genç NEÜ, kendini daima ülkemizin hedeflerine ulaşmasında rol oynayan, ona katkıda bulunan “değer taşıyıcı” bir kurum olarak konumlandırıyor. Bizi “biz” yapacak ortak değerlerimize başarı hikâyemizle omuz vermek en büyük kıvancımız olacaktır. Bu internet sitesi, Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu döneminde Üniversitemizde gerçekleşen faaliyetlerin bir seçkisidir. İnancın ve azmin somutlaştığı çalışmaların panoramik olarak sunumu da diyebiliriz. Gayret bizden başarı Allah’tandır.